Mersin Bilinçli Sürücü Grubu’nun, kurulma hikayesini sizden dinleyebilir miyiz?
Çok fazla çevirme ve radar uygulaması oluyordu. Bizler asgari ücretle çalışan insanlar olarak radara girip ceza ödüyorduk. Bu konuda ne yapabiliriz diye düşünürken whatsapp grubu oluşturduk. Whatsapp’ta üye sayısı sınırlaması olduğu için bir süre sonra yetersiz gelmeye başladı. Biz de grubu facebook’a taşıdık. Mersin Radar ve Çevirme / Canlı Grubu’nu oluşturduk. Whatsapp grubundakileri üyeleri de facebook’taki gruba yönlendirdik. Herkes arkadaşlarını sayfaya yönlendirince grup büyüdü. Aslında bu grubu cebimizi korumak amacıyla kurmuştuk. Bu noktalara geleceğini hiç tahmin etmemiştim.
Mersin Radar ve Çevirme / Canlı Grubu’nunun ismini daha sonra değiştirdiniz, bu değişikliğinin sebebi neydi?
Grubumuzun bilinirliği arttıktan sonra, bir çok kişi, “çevirme bilgisi paylaşmanız etik değil “ dediler. Suçlular tarafından suistimal edilecek bir konuydu. Ben de hak verdim. Bir isim değişikliği yapalım dedik. Öncesinde isim patent hakkı için başvuruda bulunduk. “Mersin Bilinçli Sürücü” adına patent başvurusunda bulundum. Onay belgesi geldikten sonra da ismi değiştirdim, Mersin bilinçli sürücü yaptım. Ancak hala radar paylaşımı grubumuzda devam etmekte. Çünkü, radar bilgi paylaşımı suç değildir. Uyarı tabelası olmadan yediğimiz radar cezaları iptal ettirebilirsiniz. Bu konuda bir sürü emsal dava vardır. Üyelere bunu söylemek istiyorum gittiğiniz yolda bir radar tabelası görmeden ceza yerseniz o cezayı iptal ettirebilirsiniz. Çünkü kanunen bu yolda radar uygulaması vardır uyarısı yapılmalıdır. “Devlet vatandaşına pusu kuramaz” denmiştir. Zaten son dönemde Mersin’de büyütülmüş radar yazılı araçlar ve büyütülmüş radar levhaları artmıştır..
Gruba geri dönersek, daha önce 50 bin üyeli bir radar grubunuz vardı bunu neden kapattınız?
Evet, 50 bin kişilik bir Mersin Radar ve Çevirme / Canlı adında bir grubumuz vardı. O dönemde Facebook’ta isim değişikliği özelliği olmadığı için patentini aldığım Mersin Bilinçli Sürücü adına yeni bir grup oluşturdum. 50 bin kişilik sayfayı risk alarak kapattım ve yeni grubu büyütmek için çalışmalar yaptım.
Gruptaki paylaşımlara gelen eleştirilere baktığımızda, “Ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranabiliyorsunuz” durumu var. Birileri, sizi mutlaka bir şekilde eleştiriyor. Bu konudaki düşünceleriniz nedir?
İnsanları memnun etmek hiç kolay değil. Ramazan ayında erzak kolisi toplayacağımız zaman bazı üyeler gerek yok der, bazıları çok iyi bir şey yapıyorsun der, destekleyenler olur, destekliyor gibi görünenler olur, desteklemeyenler olur. Ne belediyeye yaranabiliyoruz ne de valiliğe yaranabiliyoruz ne trafik şubeye yaranabiliyoruz hiç kimseye yaranamıyoruz. Aslında biz bir köprü oluşturduk. Yetkili kişilerle vatandaş arasındaki bir köprüyüz. Grubumuzda bir paylaşım yapıldığı zaman kesinlikle biz taraf olmuyoruz. Tüm paylaşımları objektif bir şekilde paylaşıyoruz. Bir taraf eleştirildiği zaman o taraf bize düşman olacaktır korkusuyla da o yazıyı silmiyoruz, tamamen değiştirmeden ne varsa onu paylaşıyoruz.
İlk dönemde toplu taşıma kooperatiflerle çok fazla sorun yaşadınız. Üyelerinizin paylaşımlarına ise, kooperatife ait sürücüler ve yöneticiler de hep birlikte tepki verdiler. Bu sorunu sizden dinleyebilir miyiz?
Kooperatife ait toplu ulaşım araçlarında, sorun yaşayan üyeler grupta paylaşım yapıyorlar. Ancak sorunu bir vatandaşımız paylaştığında, grup yöneticisi olarak direkt bana saldırıya geçiyorlar. Halbuki benim bu grubu oluşturma sebebim insanların seslerini duyurabilmelerine olanak sağlamaktır. Üyemizin bir tanesi yolda giderken aracının önüne kırıyorlar. Üyemiz de plakasını çekip grupta paylaşarak sorununu anlatıyor. Elinde kamera kaydı da var resmi de var. Sorunun çözümü için grupta paylaşıyor. Şimdi bunu herkes görüyor en az görülen paylaşımımız bile 70 bin kişi tarafından görülüyor. Ancak pardon demek yerine bunu neden grupta paylaştınız diyorlar. Paylaşan üyelerimize bazen özelden hakaretler, küfürler, tehditler ediyorlar. Özür dileriz, sorunu düzeltiriz demek yerine saldırmayı tercih ediyorlar. Aslında saldırıya geçmeyip olumlu yaklaşarak çözüm odaklı yaklaşsalar, bir özür dileriz veya sorun ile ilgileneceğiz deseler üyelerimiz onlara daha da sempatik bakabilecek. Ancak bunun yerine direkt saldırıya geçip, küfür etmeye, hakaret etmeye başlıyorlar. Aslında olmaması gereken bir şey. İşin üzücü tarafı kooperatif yetkilisinin sorunu çözmek yerine çalışanlarını organize ederek grupta hakaret içeren yazılar yazmaya teşvik etmesidir. Yani sorunu kabul etmiyorlar, sorunu çözme adına bir şey yapmıyorlar.
Size gruptan dolayı açılmış davalar var mı?
Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrikten, üyelerle tehdit ve hakaret davalarım oldu. Ramazan ayında erzak kolisi için para toplamıştım. Şikayet etmişler beni izinsiz para topladım diye. Şikayetin sonunda hem toplanan parayı aldılar hem de kabahatler kanununa göre ceza kestiler. Hepsi de grupla ilgili.
Özellikle Ramazan ayında ihtiyacı olanlar için topladığım yardım parası alındığında çok üzülmüştüm. “Tamam bana ceza kesin ama bu ihtiyacı olan kişilerin parasını almayın” dedim. Çünkü benden erzak bekleyen aileler var dedim. Üstüne de bana ekstradan para cezası da kesmişlerdi. Orada bana kesilen para cezası önemli değil. O yıl ihtiyaç sahiplerine bir şey dağıtamamıştım, çok üzülmüştüm grubu kapatayım diye bile düşünmüştüm. Çünkü insanlar bu kadar vicdansız olmamalı diye düşünmüştüm.
Grupta neredeyse 24 saat paylaşımlarda bulunuluyor. Sizin tabirinizle yönetim ekibinde size yardımcı başka arkadaşlar da var sanırım.
O dönemde facebook’ta moderatör özelliği yoktu. Bu özellik geldiğinde paylaşımlarından ve yorumlarından takip ettiğim, güvendiğim, grubu yönetebileceklerine inandığım üyelere moderatörüm olmak ister misiniz? Grubu beraber yönetelim, diye teklif sundum. 1 hafta boyunca eğitim verdim. Sonra moderatörlük yetkisini verdim. Şimdiye kadar şikayet etmeden görevlerini gayet başarılı bir şekilde sürdürüyorlar. İşlerinin yoğunluğuna rağmen grupla ilgilendikleri için sevgili moderatörlerim; Selçuk Bozkurt, Adnan Denktaş, Murat Mersinli, Mustafa Tokgöz ve Ömer Koçak’a çok teşekkür ederim.
Grubunuzun son dönemde niteliği de değişmeye başladı. Eskiden sadece trafikle ilgili bilgiler verirken şimdi insanlar kayıp kimlik paylaşımından bir restoranttaki yaşadıkları soruna kadar paylaşabiliyorlar. Grubun bu şekli almasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Önceleri sadece radar ve çevirme bilgisi paylaşıyorduk. Çevirme paylaşımları kötü niyetli insanlar tarafından suistimal edilebileceği için çevirme paylaşımlarını iptal ettik. Zamanla insanlar farklı paylaşımlar yapmaya başladılar. Yollarının delik deşik olduğunu, ağaçların kesilmesini, kaldırım taşlarının sorunu gibi birçok paylaşımda bulunmaya başladılar. İnsanlar, yetkililerin yanına gidiyoruz hiçbir şekilde bizimle ilgilenmiyorlar, bir şekilde sesimizi duyuralım diyerek “Toplum içerisinde atılan çığlık çabuk duyulur” anlayışıyla grupta seslerinini duyurabilmek için paylaşımda bulunmaya başladılar. Paylaşılan sorunlar bizim grubumuzda paylaşıldıktan sonra, sorunların büyük bir kısmı belediyeler tarafından çözülüyor. Bu konuda kendilerine teşekkür ederiz. Bizim belediyelere, valilikle ve diğer kamu kuruluşlarıyla herhangi bir düşmanlığımız yok. Biz sadece vatandaş ile aralarında bir köprü oluşturduk. İnsanların sesini duyurmaya çalıştık.
-Aslında grupta paylaşılan yerel sorunlar, muhatap kurumlar tarafından çözülerek kendileri açısından avantaja çevrilemez mi?
Belediye personelleri bize saldırıya geçip hakaret ettikleri zaman onlara söylediğimiz tek şey “bizim sizinle bir sorunumuz yok, biz sadece vatandaşla belediye arasında bir köprü kurmaya çalışıyoruz, sorunları çözerseniz sizin açınızdan daha iyi olur” diyoruz. Bizim grubumuzda sizin personelleriniz zaten var. Bu personellerden birini görevlendirin. Belediyeyi ilgilendiren konularda altına yorum yazsınlar. Sorun ile ilgileniyoruz, bu sorunu falanca zaman içinde çözeceğiz diye… Sorunu çözdüğünüz zaman da grubumuzda sorunu çözdüğünüzü paylaşın. İnsanlar sizi alkışlasın. Grupta da Büyükşehir ve ilçe belediyelere seslenerek paylaşmıştım. Herkes kendi bölgesinin sorunlarını kayıt altına alıp çözebilmek için bir personel görevlendirmesini istemiştim, her personel kendi bölgesinin sorunlarını kayıt altına alacaklardı. Sorun çözüldüğü zaman fotoğrafı grupta paylaşacaklardı. Biz de kendilerini bu konuda alkışlayıp tebrik edecektik. Ama belediyeler grubumuzdaki paylaşımları kendilerine saldırı olarak görüyorlar.
Bu kadar emek harcamanıza rağmen tehditlerle uğraşıyorsunuz ve bu işten para da kazanmıyorsunuz. Bazen “ya ben bu işe nerden girdim” dediğiniz oluyor mu?
Emek veriyorsunuz, uğraşıyorsunuz bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz. Üyeler aracılığıyla bir çok kişiye yardım ettik. Öğrencilere kırtasiye ürünleri aldık. Ramazan ayında ihtiyacı olanlara destek olduk. İhtiyacı olan insanlar bizimle iletişime geçiyor biz de elimizden geldikçe yardım etmeye çalışıyoruz. Hatta üyelerimizin bir çoğu elindeki fazla ürünleri, ihtiyacı olanlara karşılıksız veriyor. Kurban bayramında et dağıtımı yapıyoruz. Grupta aldığım reklamlardan gelen çok cüzzi miktarlar, isim hakkına gitti. Zarar ettiniz mi diye sorarsanız evet, zarar ettim. Psikolojik olarak da çok yıprandım..
Bu kadar olumsuzluklara rağmen sizi bu gruba bu kadar bağlayan şey nedir?
İyilik yapmak yeni yaptığımız bir şey değil. Babamız bize insanlara yardım etmeyi, iyilik yapmayı aşıladı. İhtiyacı olan insanları geri çevirmeyin diye öğretti. Biz 10 kardeşiz. Benim bütün kardeşlerimde de bu özellik vardır. Bu iş içimden gelerek yaptığım bir şey. Ben bu gruba alıştım. Bu grup olmasaydı rahat duramazdım başka bir grup açardım. Çünkü ben insanlara yardım etmeyi seviyorum.
Bu grup size bir şey kattı mı?
İnsanları tanımamda yardımcı oldu. İnsanların kişilik olarak göründüğü gibi olmadığını öğrendim. İhtiyacı olanların ihtiyacı olmadığını; gösteriş yapanların ise bizden beter olduğunu öğrendim.
Mersini çok iyi tanıyorsunuz. 200 bine yakın insan grubunuzu takip ediyor. Mersinin en büyük sorunu nedir diye sorarsak buna cevabınız ne olurdu?
Sorunları; aşırı göç alması, hizmet yetersizliği, ulaşım, işsizlik, çarpık kentleşme, alt yapı sorunu diye sıralayabiliriz.
Bir de, her yazılana muhalefet eden üyeler var. Her paylaşıma “ama” ile başlayan cümlelerle hatalı kişiyi savunmaya çalışıyorlar.
Bunlar gruba muhalif değil aslında bana muhalifler. Her paylaşımın altında benimle ilgisi olmasa bile bana bir şey söylemek zorunda hissediyorlar. Trafik grubu mu? Sorun paylaşma grubu mu? şeklinde yazanlar oluyor. Ancak bu arkadaşları da seviyoruz. Grupta yapılan eleştirilerden dolayı kimseyi gruptan atmıyoruz.
Grupta kalabilmek için sanırım belli şartlarınız var.
Paylaşımlar asla küfür, hakaret içermeyecek. Bayan üyelerimizi özelden taciz etmeyecek. En önemli olan kuralımız ise, herkes kendi paylaşımından sorumludur. Sorumluluk gönderi sahibine aittir. Üyelerin yaptığı gönderiler ve yorumlar diğer üyeleri, moderatörleri ve yöneticiyi bağlamaz diye kurallarımız vardır. Bu gruba katılan herkes kuralları kabul etmiş olur.
Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Hiçbir parti taraftarı değiliz. Hangi partili olursa olsun Mersin’e bir çivi çakarsa başımızın üstünde yeri var. Biz tarafsız bir şekilde devam ediyoruz. Grubu bu güne kadar bu şekilde işledik. Bundan sonra da bu şekilde devam edeceğiz. Hiçbir şekilde bir parti yanlısı, yalakası olmayacağız.
Herkesin olduğu gibi benim de bir düşüncem var ancak kişisel düşüncemi gruba yansıtmam. Kendi düşüncemdeki parti eleştirildiği zaman, neden eleştirdin diye gönderiyi silmem. Bu grupta tamamen tarafsızım. Bir hedefi var, o hedef doğrultusunda ilerliyor diye düşünülmesin. 194 bin üyemiz var. Makul tüm paylaşımların yayınlanmasına izin veriyoruz. Sorunun muhatabı olan kurumların çözüm odaklı olmasını, sorunların çözümünde bizimle paslaşabilmesini isteriz. Maddi bir hedefimiz yok. Son olarak grup üyelerinin tamamını çok sevdiğimi belirtmek istiyorum. Abi dediğim, kardeşim dediğim üyelerle tanıştım. Beni eleştiren, muhalif olan üyeleri de seviyorum. Hepsine saygılar sunuyorum, onlar olmasaydı grubumuz buralarda olamazdı.
